Kategori arşivi: Bilgi Üniversitesi

Sosyal Medya İletişimi Nedir? 4

Önceki yazıları okumayanlar için;

Sosyal Medya İletişimi Nedir? 1

Sosyal Medya İletişimi Nedir? 2

Sosyal Medya İletişimi Nedir? 3

ve 4. yazımla devam ediyorum.

Sosyal Medya İletişimi Nedir?

“Sosyal Medya İletişimi” sadece pazarlama ve satış alanında değil; farklı alanlarda da kullanıcısına değer yaratabilecek bir iletişim mecrasıdır.

Bu konuda neden yazma ihtiyacı hissettiğimi kısaca özetleyecek olursam;

Son 3-4 senedir ve bugün de “Sosyal Medya” denilince ilk akla gelen ve konuşulan sürekli markalar, onların pazarlama iletişimleri ve sosyal medya kampanyaları oldu. Hatta bu konuda pazarlama konulu seminerler yapıldı, pazarlama eğitimleri verildi, verilmeye devam ediyor. Markalar, pazarlama ve iletişim departmanlarına bu konuda uzman yöneticiler işe aldılar, departmanlar kurdular vs. Fakat bu iletişim mecrasının “sadece” marka, pazarlama ve satış ile anılıyor olması beni rahatsız etmeye başladı.


Ne yapabilirim?

Bu farklılık arayışımın ardından kendime ilk sorduğum soru “Ben Sosyal Medya İletişimini pazarlama ve satış dışında nasıl değerlendirebilirim?” oldu.

Bunun üzerine o dönemde Bilgi Üniversitesi’nde vermeye başladığım yüksek lisans eğitimlerimin dışında Bilgi Üniversitesi ve Halkla İlişkiler Programı yönetimi ile bir görüşme yaparak “Sosyal Medya İletişimi” konusunda öğrencilere akademik alanda bir deneyim yaşatmak istediğimden bahsettim ve görüşmeler sonucu vereceğim lisans dersi onaylandı.

Ne yaptım?

Dersimin adı “Sosyal Medya ve Dijital İletişim” oldu. Eğer bu isimde bir ders veriyorsam bunu eğitim alanında bir deneyime dönüştürerek öğrencilere anlatmalı ve bu konunun farkını öğrencilere farkettirmeliydim. Pazarlama konuşmadan sadece eğitim için bunu yapıyor olmak benim için heyecan vericiydi. Fakat daha önemlisi bu sadece 4 duvar arasında geçen sosyal medya ve dijital iletişim konuşulan değil, yaşanılan bir ders olmalıydı! Ve yola bu şekilde çıkıldı…

14 Haftalık ders programımın tamamını aynı zamanda Facebook üzerinde işlemek üzere dersime özel bir Facebook sayfası “Facebook Dersliği” 🙂 açtım.

Bu Facebook sayfasını öğrenciler bulmakta zorlanabilir diye bu sayfayı bir domaine yönlendirdim. İncelemek isterseniz > http://www.sosyalmedyabilgisi.com

14 Haftalık dersimin ilk haftasından itibaren öğrencilere bu dersi sadece fiziksel bir derslikte değil aynı zamanda Facebook’ta dijital bir derslikte işlemeye de devam edeceğimizi söyleyerek hepsini sayfaya davet ettim.

Yaptığımız derslerin fiziksel derslik dışında kalan zamanlarında da bu platformda sektörden haberler, gelişmeler paylaşıldı. Ve bu sayede öğrencilerimin yorumlarını, görüşlerini alarak dersi okul kampüsünün dışına “Sosyal” ve “Dijital” bir derslik alanına taşıdığımı rahatlıkla söyleyebilirim.

Hatta bazı haftalar şehir dışında konferanslarda olduğumdan öğrencilerime dersi iptal etmeyeceğimi ama konuşma yapacağım konferansı Facebook sayfamızdan canlı olarak izlemelerini ve dersteymiş gibi yorumlamalarını da iletmelerini istediğim zamanlar oldu. Tüm öğrencilerin katılımıyla 300 Kilometre uzaktan ders yaptığım anlar da yaşadım. Emin olun heyecan vericiydi.

Dersin bazı haftalarında “TED Talks videolarından” seçme yaparak bu videoları Facebook sayfasında paylaşıyor dinleyip yorumlarını ilgili girişin altına bırakmalarını istiyordum.

Öğrencilere Facebook üzerinde derse katılımlarında girdiğim postta “Like” butonuna basmalarını ve öğrenci numaralarını yazarak sayfada olduklarını belirtmelerini rica ediyordum.

Ve Facebook Final Sınavı !

Dönem sonunda da dersimin final sınavını Facebook sayfasında öğrencilerimin mekandan bağımsız bir şekilde katılabilecekleri bir şekilde planladım.

Soruları Facebook sayfasından soracaktım, cevaplar ise Facebook sayfasının özel mesaj bölümünden bana ulaştırılacaktı. Öğrenciler sınava farklı farklı mekanlarda farklı elektronik cihazlar ile katıldılar. Toplam 28 öğrenci, evinde, memleketinde, okulda, sokakta yürürken ama hepsi kendine ait facebook’a bağlı cihazlar ile (cep telefonu, tablet, notebook gibi) sınavı sorunsuz bir şekilde tamamladılar.

Sosyal Medya’dan Konvansiyonel Medyaya

Sınavı bitirdikten sonra Twitter’dan “Türkiye’de Facebook üzerinde gerçekleşen ilk Final sınavı sona ermiştir.” yazmam ile birlikte bu tweet birçok kişi tarafından ReTweet alarak Cüneyt Özdemir’e kadar ulaştı. 5N1K program editörleri de bana ulaşarak o akşam canlı yayında “Türkiye’nin ilk Facebook final sınavını” anlatmamı istediler. Ben de çıkıp anlattım. Programın bu kısmını aşağıdaki videodan izleyebilirsiniz.

Tabi tüm bu anlattıklarımı gerçekleştirirken İstanbul Bilgi Üniversitesi İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler programında yer alan tüm akademisyenlerin ve öğrencilerin desteği çok önemliydi. Ayrıca aynı bölümde yer aldığımız Erkan Saka Hocamızın da sosyal medyaya ve dijitale olan yakınlığı ve bu ortamda aldığı önemli aksiyonlar, işin bu noktaya gelmesinde önemli rol oynuyor.

Tüm bu yazdıklarımı kenara koyup şöyle uzaktan baktığımızda çıkarmamız gereken bence birkaç sonuç var!

– Like butonu markalardan bağımsız ve pazarlamanın dışında eğitim alanında da yarar sağlamak için kullanılabilir ve bu teşvik edilmelidir.

– “Sosyal Medya İletişimi” pazarlama ve ticaret dışında eğitim gibi bir alanda da öğrenciye keyif dolu bir deneyim yaşatabilir. Ve tabii ilgi çekici hale getirilebilir. Çünkü öğrencilerin şu an gözlerini ayıramadıkları cihazlar akıllı cep telefonları ve onların içinde de Facebook Twitter var!

– Pazarlama dışında farklı alanlara da Sosyal Medya entegre edilerek ilgi çekici, farklı ve yararlı deneyimler yaşatılabilir.

– Sosyal medya platformları doğru kullanıldığı takdirde eğitim alanında “Sosyal Eğitim” kavramına yeni bir bakış açısı getirilebilir.

– Ve son olarak “Sosyal Medya İletişimi” eğer mobil kullanılan bir mecra ise; bize zamandan ve mekandan bağımsız çok önemli fırsatları farklı alanlar ile birleştirme şansı sunabilir.

Son söz!

Tüm bu anlattıklarımı konvansiyonel methodlar ile entegrasyonu unutmadan ve dozunu kaçırmadan yaparak muhteşem bir deneyime dönüştürmek “Sosyal Medya İletişimi”nin karşılığını vermektir diye düşünüyorum.